Chuck Palahniuk - Gösteri Peygamberi

Ayrıntı Yayınları
312 Sayfa

Tür: Yeraltı Edebiyatı

Puanım: ★★★★★

Selamlar herkese!

  Gösteri Peygamberi'ni son zamanlarda okudum ve cidden çok beğendim. Zaten yeraltı edebiyatı okumaktan fazlasıyla zevk alan birisi olarak sevmemem mümkün değildi.

  Konu o kadar orijinal ki birkaç cümleye nasıl indirgenir bilemiyorum. Yazar açıkça "medya maymunlarını" ve onlara prim veren şakşakçıları aşağılıyor. Tanıtımda da söylendiğe üzere gerçekten "karanlık bir taşlama". İnsanoğlunun dramayı ne kadar çok sevdiğini, mahvolmuş hayatları izlemekten nasıl zevk aldıklarını, mutlulukları için diğerlerinin acılarına nasıl muhtaç olduklarını fakat aynı zamanda kendilerinden üstün birine, bir yol göstericiye de nasıl aç olduklarını bir kez daha anlıyoruz.


  Hepimiz içten içe olağanüstü kişilere ve mucizelere muhtacız diyor bize kitap. "Park Yeri Bulma Duası" nı okuyup karşımızda aniden boş bir alan belirsin istiyoruz.

  Baş karakterimiz Tender Branson'a acısam mı sinirlensem mi ikileminde çok kaldım kitap boyunca. Zaten kabus gibi bir hayat yaşamış olan bu kardeşimizin başına resmen gelmeyen kalmıyor ama biraz kaşınmıyor da değil yani. Zaten kendini bir türlü bulamayan Branson'ı bir de hiç uymadığı bir kalıba sokmak istediklerinde onu iyice kaybediyoruz.
Kitabı okurken Branson sayesinde çok şey öğrendim. Artık pantolonların ütü çizgisini nasıl belirginleştireceğimi, ıstakozu nasıl pişirip ne şekilde yemem gerektiğini,  ruj lekelerini nasıl çıkaracağımı biliyorum. Kitaplardan hiçbir şey öğrenemiyorum diyenler halt etmiş.

 Uzun lafın kısası Gösteri Peygamberi gerek kitap düzeni gerekse konusu bakımından bir hayli orijinal ve sürükleyici bir kitap. Kesinlikle okumasını tavsiye ettiklerimden. Yeraltı edebiyatını seviyorsanız ya da merak ediyorsanız hemen bir şans verin derim!

Birkaç alıntı:

"İnsanlar hayatlarının kurtarılmasını istemiyorlar. Hiç kimse sorunlarının çözülmesini istemiyor. Dramalarının. Önemsiz meselelerinin. Hikayelerinin çözülmesini, pisliklerinin temizlenmesini istemiyorlar. Çünkü geriye ne kalacağını biliyorlar. Büyük ve korkunç bir bilinmeyen."  

"Geleceğe güvenmiyor oluşumuz, geçmişimizden kopmamızı zorlaştırır. Geçmişte kim olduğumuz konusundan bir türlü uzaklaşamayız."

"Gerçek olan, ölene kadar yaşayacağındır asıl hakikat ise kimsenin gerçeği istemediğidir."