Timaş Yayınları
384 sayfa
Puanım: ★★★★★
Ben kitap alırken sadece kitabın arka kapağına bakarak karar veremem kitabı açıp da içine de şöyle bir göz gezdirmem gerekir. Ama bu kitabı elime alıp sadece arka kapağını okuyarak hayran kaldım ve dedim ki bu kitabı kesinlikle okumalıyım. Okuduğum ilk Nazan Bekiroğlu kitabıydı. Adını daha önce çok duyduğum ama tanışmaya fırsat bulamadığım bir yazar Bekiroğlu. Kitap sadece arka kapağıyla sizi yakalıyor ve Adem'le Havva'nın aşkına yakından tanıklık etmemizi sağlıyor. Ama sadece bu kadarla kalmıyor; Âdem'i, Havva'nın gelişiyle dolan sol yanındaki boşluğu, yasak meyveyi, Habil ile Kabil'i, iyiliği, kötülüğü... Bütün bir insanlığın hikayesini anlatıyor kitap. Aşkın bu dünyaya gelirken yarısı eksik geldiğini de anlatıyor, herşey biraz eksikti dünyada. Cennet gibiydi ama aslında hiç de değildi.
Yazar dile o kadar hakim ki; bazen basit bazen karmaşık bir şekilde hikayeyi en etkili biçimiyle bizlere aktarmayı başarıyor. Daha önce hiçbir yazarda "Nasıl güzel anlatmış" deyip de tekrar tekrar aynı yerleri okuduğumu hatırlamıyorum. Kitabı hem bir solukta bitirmek hem de biraz daha devam etsin hissiyle okumaya devam etmek isteyeceksiniz. Okumanıza değeceğini düşündüğüm bir kitap ve kitaptan beğendiğim bir iki kıssayı sizlerle paylaşmak istiyorum:
- Ben kadınım, dedi Havva, ama bu benim sıfatım. Adımı henüz bilmiyorum. Sonra döndü Âdem'e , aklına bir şey gelmişti. Sesi bengisular gibiydi. Bana dedi, bir isim ver, varlığım olsun. Durdu, aklından yeni bir şey geçti. Bana, dedi, sen isim ver, varlığım senin olsun. Bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun. Seni anan beni de ansın. Seni hatırlayan beni de hatırlamadan olmasın. Bir " ile " koy aramıza bizi birbirimize bağlasın.
-Nefsin altında bıraktıkların kadar eksik, üzerine koyabildiklerin kadar fazlasındır ancak.
- Aşk? Daha yollarda sakin durmamıştı bir türlü. Kabına sığmamıştı. Bir yarısı yollarda kayboldu. Getirebildikleri ancak öbür yarısıydı. O gün bu gün yeryüzü kelimeleri yetersiz, aşk bu dünyada kusurlu.
Merhabalar. Blogunuzu Vikitap'tan gördüm de geldim. Öncelikle 'Hayırlı Olsun' diyorum. :)
YanıtlaSilYorumunuzu okudum. Ben de bu kitabı kitapçıda elime alıp şöyle bir kaç sayfa okumuştum ve dediğiniz gibi ilk başta etkili anlatımı benim de dikkatimi çekti ama bir yerden sonra sanki sıkıldım gibi geldi. Bu yorumdan sonra ilerde bir şans vermek gerekir sanıyorum. :) Bu arada ben de kendi bloguma beklerim efendim. Sizin ki gibi bir kitap blogu. :)
Hoş geldiniz, teşekkür ederiz :)
SilKitaba gelince sıkıcı dahi olsa, bir kitabı bitirme taraftarıyım ki iyi ve kötü bir kitabı böylelikle birbirinden ayırt edebilelim. Ayrıca her kitaptan öğrenebileceğimiz çok fazla değişik şeyler vardır. Ve bence de bu kitap bir şansı daha hakediyor.
Blogunuz için de çok emek sarf edilmiş, takip edilesi güzel bir blog olmuş. Ayrıca tebrik ederim. :)
çok severek okumuştum sizde çok güzel yorumlamışsınız bazı arkadaşları sıkmış ama nedense ben hiç sıkılmadım dönemsel olarak sanıyorum ihtiyacım varmış içindekilere ayrıca yazar da çok başarılı bir yazar bana göre
YanıtlaSilNazan Bekiroğlu kalemini nasıl kullanması gerektiğini iyi bilen yazarlardan biri bence de. Güzel yorumunuz için teşekkürler. :)
SilNazan Bekiroğlu üniversitede hocamdı. Ben de onu hocam olunca tanımıştım ama şimdi Türkiye'nin en iyi kadın yazarlarından biri olduğunu düşünüyorum. Sadece yeteri kadar reklamı yapılmıyor.
YanıtlaSilBu kitabı sevdiyseniz Nazan Bekiroğlu'ndan Yusuf ile Züleyha kitabını okumalısınız. O kitap da mükemmeldir. Seveceğinize eminim.
Ne kadar şanslıymışsınız ki Nazan Bekiroğlu gibi bir yazar sizin hocanız olmuş üniversitede. Ben de kendisinden birşeyler dinlemeyi çok isterdim. Gerçekten de çok başarılı bir yazar, eminim başarı basamaklarını yine aynı bu hızla tırmanacaktır ve adını daha büyük bir kitleye duyuracaktır.
YanıtlaSilTavsiyeniz için de teşekkürler, listeme ekliyorum Yusuf ile Züleyha'yı... :)