Puanım: ★★★★☆
Kapağında; Çağdaş Aşk Romanlarının En
Çarpıcısı gibi iddialı bir tanımla karşılıyor bizi kitap. Fakat bence şahit
olduğumuz bu aşk çarpıcıdan ziyade tamamıyla büyüleyiciydi. Daha ilk sayfalardan
beni yakalamayı başardı Günlerin Köpüğü. Elimdeki hikayenin potansiyeli, beni
nerelere götürebileceği, bu yolculukta karşıma çıkacak türlü büyülü oluşumlar,
düşüncükçe beni heyecanlandırdı. Bu şekilde daha ne olduğunu tam kavrayamadan
atıldım zengin beyefendi Colin, yetenekli yemek sanatçımız Nicolas, siyah bıyıklı
gri fare, bestelenmiş bir ezgi edasıyla ortalıkta salınan güzel Chloé ve
Jean-Sol Partre düşkünü Chick’in dünyasına.
Okurken kulağınıza sevdiğiniz caz ezgileri çalınacak, burnunuza hüzünlü çiçek kokuları gelecek.
Yazarın hayal gücü beni fazlasıyla etkiledi. Tahmin ettiğimin ötesinde şeylerle
karşılaştım. Kullandığı büyülü imgeler, ince düşünülmüş kurgular,
karakterlerdeki masumluk, Colin’in çaresiz aşk arayışları beni kitaba bağladı.
Okuduğum ilk Boris Vian kitabıydı Günlerin
Köpüğü ve eminim ki son da olmayacak. Yalnız şunu da söylemeden geçemeyeceğim
ki 250 sayfa kesinlikle yeterli değil bu kitap için. Colin ve Cholé ‘nin aşkı
çok aceleye gelmiş bana sorarsanız. Paldır küldür başladı, gelişti ve sonlandı
bu aşk. Biraz daha şahit olmak isterdim onların ilk heyecanlarına, tutkularına,
duygularını onlarla birlikte daha yoğun yaşamak isterdim. Bu konuda bana zayıf
geldi kitap. Her şey çok hızlı yaşandı.
Ama eğer gerçeküstü dünyalarla aranız iyiyse ve sıradan aşklardan
sıkıldıysanız, Günlerin Köpüğü’nü siz de bir çırpıda, zevkle okuyacaksınız.
Ayrıca henüz Boris Vian ile tanışmadıysanız bu kitap, ilk olmak için kesinlikle ideal.
Biraz da bana hitap etmiş cümlelerini paylaşayım sizlerle;
“Güneş de Cholé’ yi bekliyordu, ama o gölgeler yaparak, uygun aralıklarla
yabani fasulye tohumları yeşerterek, panjurları iterek, Cepede’ ci farkında
olmadan yaktığı bir sokak lambasını utandırarak kendini oyalayabiliyordu.”
“Sizi öpmeye doymam için aylar, aylar geçmesi gerekecek. Size, ellerinize,
saçlarınıza, boynunuza konduracağım öpücükleri bitirmem için yıllarca ay
geçmesi gerekecek…”
“Canım yanıyor diye mırıldandı Cholé. Gözleri kadar iri gözyaşları
gözkapaklarının köşesinde göründü ve yuvarlak tatlı yanaklarında soğuk çizgiler
çizdi.”
not; fonda çalmasını tavsiye ettiğim yapıt; Duke Ellington - Chloé
not2; bu rüya gibi kitabın bir de filmi var, ben henüz izlemedim. Ama siz izlemek ister ya da merak ederseniz, yorumlar, fragman ve fotoğraflar için afişine tıktıklamanız yeterli olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder